Hindistan rupisi, Ocak 2023’ten bu yana en iyi haftalık performansını sergileyerek %1,3 değer kazandı ve Cuma günü ABD doları karşısında 85,4750 seviyesinde kapanış yaptı. Bu, rupi için son iki buçuk yılın en güçlü haftalık kazancı anlamına geliyor. Güçlü yükselişte düşen petrol fiyatları ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bağımsızlığına yönelik artan endişeler nedeniyle dolar talebinin azalması etkili oldu.
Brent petrol fiyatları, İran ve İsrail arasında ABD’nin de dahil olduğu 12 günlük çatışmanın ardından sağlanan ateşkesin ardından bu hafta %11’den fazla düşüş gösterdi. Bu gelişme, küresel enflasyon baskılarını bir miktar hafifleterek dolara olan güvenli liman talebini azaltmış oldu.
Öte yandan, dolar endeksi bu hafta %1,5 düşüş kaydetti. Yatırımcılar, ABD merkez bankasının (Fed) kararlarında artan siyasi etki nedeniyle temkinli davranıyor. Bu gelişmeler, doların son üç yılın en düşük seviyesine gerilemesine neden oldu. MUFG Bank, konuya dair şu değerlendirmeyi yaptı:
“Dolar satışlarının bir kısmı, Washington’dan gelen politikaların öngörülemezliğinden kaynaklanıyor ve bu belirsizlik yakın zamanda ortadan kalkacak gibi görünmüyor.”
Rupi Güçlense de Diğer Asya Para Birimlerinin Gerisinde
Bu haftaki güçlü yükselişe rağmen, rupi 2025 yılında hâlâ birçok Asya para biriminin gerisinde kalıyor. Örneğin, Güney Kore wonu ve offshore Çin yuanı, bu yıl şimdiye kadar %2 ile %9 arasında değer kazandı, ancak rupi neredeyse sabit kaldı.
Buna rağmen bankacılar ve analistler, doların küresel ölçekte zayıflaması ve Hindistan’a yönelik güçlü portföy girişlerinin, rupiye kısa vadede destek sağlayabileceğini belirtiyor. Son dönemde yabancı yatırımcılar Hindistan devlet tahvillerine net alıcı konumuna geçti. Ayrıca, blok alım-satım işlemleri ve halka arzlara (IPO) olan uluslararası ilgi, küresel sermayeyi Hindistan’a çekmeye devam ediyor.
Cuma günü ilerleyen saatlerde yatırımcıların gözü, ABD’nin kişisel tüketim harcamaları (PCE) enflasyon verisinde olacak. Ayrıca Fed yetkililerinin yapacağı açıklamalar, merkez bankasının gelecek dönem politikalarına dair beklentileri şekillendirecek.