ABD Merkez Bankası (Fed), Başkan Donald Trump’ın sert faiz indirimi çağrılarına rağmen bu hafta yapacağı toplantıda politika faizini sabit tutmaya hazırlanıyor. Trump, geçtiğimiz hafta Fed merkezini nadir bir başkanlık ziyaretiyle yerinde denetleyerek faizlerin %4,25–4,50 aralığından %1’e düşürülmesini istemişti.
Ancak ekonominin son altı haftadır genel olarak istikrarlı seyrettiği ve böyle sert indirimlerin resesyon dönemlerine özgü olduğu göz önünde bulundurulunca, bu talep piyasa ve uzmanlar tarafından gerçekçi bulunmuyor.
Fed’in karar mercii olan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyeleri arasında dahi böylesi agresif bir indirim talebine destek sınırlı. Sadece Trump tarafından atanan iki yönetici –Christopher Waller ve Michelle Bowman– küçük çaplı bir indirimi savunuyor ve faiz sabit tutulursa karara muhalefet etmeleri bekleniyor.
Fed’in çarşamba günü saat 21.00’de açıklayacağı politika kararında, Eylül ayında olası bir faiz indiriminin sinyali aranacak. Piyasalar şu anda yıl sonuna kadar iki adet 25 baz puanlık faiz indirimi fiyatlıyor.
Enflasyon Yüksek, İşsizlik Düşük
Fed’in %2 hedefinin üzerinde seyreden enflasyon ve düşük işsizlik oranı, faiz indirimi konusunda ihtiyatlı davranmasına yol açıyor. Deutsche Bank ekonomistleri, “Powell, Eylül’deki olası bir indirim ihtimalini ne tamamen gündemden düşürecek ne de kesinleştirecek,” diyerek Fed’in verilere bağlı karar alma yaklaşımını sürdüreceğini öngörüyor.
Trump’tan Sert Eleştiriler ve Siyasi Baskı
Trump, yüksek faiz oranlarının kamu borçlanma maliyetlerini artırdığı ve konut kredisi faizlerini yukarı çekerek seçmeni zorladığı gerekçesiyle Powell’ı açıkça eleştiriyor. Başkanın faiz indirimi baskısı, geçtiğimiz hafta Fed’in bina yenileme projesine yönelik eleştirilerle zirveye çıktı ve Trump’ın Fed binasını bizzat ziyaret etmesine neden oldu. Ancak bu ziyaret, Powell’ın görevden alınma riskinin kısa vadede gündemden düştüğü şeklinde yorumlandı.
Ekonomistler, Trump’ın uygulamaya koyduğu ithalat tarifeleri ve göçmen politikaları gibi adımların, yakın vadede enflasyonu tetikleyebileceğini ve bu nedenle agresif faiz indirimlerinin riskli olacağını savunuyor.