Kripto şirketlerinin, hisse senetlerine endeksli tokenler satma yarışı, geleneksel finans çevrelerinde ciddi endişelere yol açıyor. Uzmanlara göre bu yeni ürünler, yatırımcı koruması ve piyasa istikrarı açısından büyük riskler barındırıyor.
Donald Trump’ın kripto yanlısı politikaları sayesinde sektördeki hareketlilik hız kazanmış durumda. Robinhood, Gemini ve Kraken, Avrupa’da tokenleştirilmiş hisse senetlerini piyasaya sürdü. Coinbase ve Dinari ise ABD’de benzer ürünler için izin başvurusunda bulundu. Hatta Nasdaq, tokenleştirilmiş hisseleri sunmayı planlayan ilk büyük borsa olma yolunda ilerliyor.
Tokenleştirilmiş hisseler: Fırsat mı, tehlike mi?
Sektör temsilcilerine göre bu ürünler, blokzincir tabanlı işlem kolaylığı sayesinde 24 saat kesintisiz işlem ve anında takas avantajı sunuyor. Ancak finans uzmanları uyarıyor: Çoğu token, gerçek hisselere eşit haklar, temettü veya oy hakkı tanımıyor.
Reuters’ın incelemeleri, bu ürünlerin aslında türev ürünlere benzediğini ve yatırımcılara ekonomik risk yüklediğini ortaya koydu.
“Aslında yatırımcılar doğrudan hisse almıyor, sadece sentetik bir ürün üzerinden maruz kalıyor,” diyor Londra merkezli Clifford Chance hukuk bürosundan Diego Ballon Ossio.
Düzenleme belirsizliği ve yatırımcı riski
Bazı tokenler gerçekten 1:1 oranda hisseyle desteklenirken, bazıları yalnızca türev sözleşmeler üzerinden işlem görüyor. Bu durum, yatırımcı haklarında ciddi farklılıklara yol açıyor.
Dinari CEO’su Gabriel Otte, farklı tokenlerin farklı haklara sahip olmasının “büyük bir endişe kaynağı” olduğunu söylüyor.
Robinhood, haziran ayında kamu şirketlerine bağlı tokenlerle işlemleri başlattı ve özel şirket hisselerini de tokenleştirmeyi planlıyor. Ancak OpenAI’ye bağlı tokenlerin tanıtımı, şirketten tepki çekti ve Avrupa’daki düzenleyiciler tarafından soruşturma konusu oldu.
Wall Street’ten güçlü itiraz
ABD’de SEC (Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu), Trump döneminde kripto dostu bir yaklaşım izlerken, Citadel Securities ve SIFMA gibi Wall Street devleri bu adımlara karşı çıkıyor.
“Bir menkul kıymet blokzincir üzerinde temsil edilse bile, temel yatırımcı korumaları değişmez,” diyor SIFMA’nın uluslararası sermaye piyasaları başkanı Peter Ryan.
Avrupa’da da MiFID yasalarının bu ürünleri düzenlemekte yetersiz kaldığı belirtiliyor. Avrupa Menkul Kıymetler Otoritesi (ESMA) ve Dünya Borsalar Federasyonu, tokenizasyonun likidite parçalanması ve yetersiz şeffaflık riski taşıdığı konusunda uyarıyor.
“Doğru uygulanırsa, koruma artar”
Bazı şirketler, tokenizasyonun finans sistemine zarar vermek yerine onu güçlendirebileceğini savunuyor.
Kraken yöneticisi Mark Greenberg, şirketlerinin “altın standartta şeffaflık” sunduğunu belirtirken; Ondo Finance strateji direktörü Ian De Bode, “Doğru yapıldığında tokenizasyon, yatırımcı korumasını artırır,” diyor.