ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı yeniden kızışıyor. İki ülke, deniz taşımacılığı yapan gemilere ek liman ücretleri uygulamaya başladı. Karar, tatil ürünlerinden petrole kadar her şeyi taşıyan küresel sevkiyatları tehdit ediyor ve uluslararası deniz yollarını ticaret savaşının yeni cephesi haline getiriyor.
Geçen hafta Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına kısıtlama getirmesi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin mallarına %100’e varan ek tarifeler uygulama tehdidi, tansiyonu zirveye taşıdı.
Pazartesi günü taraflar, yatırımcıları yatıştırmak için “diyalog kapısının açık” olduğunu vurgulasa da, karşılıklı hamleler küresel taşımacılıkta büyük belirsizlik yarattı.
Çin, yeni vergilerin yalnızca ABD’ye ait, işletilen veya inşa edilen gemiler için geçerli olacağını, Çin yapımı gemilerin ise muaf tutulacağını açıkladı. Bu ücretler, yılda beş seferi kapsayacak şekilde ilk liman girişinde tahsil edilecek.
ABD de yıl başında, Çin’in küresel gemi inşa ve lojistik sektöründeki hakimiyetini kırmak amacıyla benzer bir ücret politikası açıklamıştı. Çin ise bu karara aynı gün misillemeyle yanıt verdi.
Xclusiv Shipbrokers, bu “misilleme simetrisi”nin iki ekonomiyi “deniz vergisi sarmalına” sürüklediğini belirterek, küresel navlun akışlarının bozulma riski taşıdığını söyledi.
Uzmanlar, özellikle Çinli COSCO firmasının 2026 itibarıyla 3,2 milyar dolarlık ek maliyetin yarısını üstlenebileceğini öngörüyor.
Trump yönetimi, Çin’in stratejik minerallere uyguladığı kısıtlamalara karşılık, yeni ihracat kontrolleri ve 100% gümrük vergileri tehdidinde bulundu. Ayrıca, deniz taşımacılığında çevresel emisyonları azaltmayı hedefleyen BM planına destek veren ülkelere yaptırım uygulanabileceği uyarısında bulundu.
Uzmanlara göre, “ticaretin silah haline getirilmesi”, deniz taşımacılığını artık sadece ekonomik değil, jeopolitik bir araç haline getiriyor.