G20 ülkelerinin maliye bakanları, ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifelerinin toplantıyı gölgelemesine rağmen, ticaret ve diğer küresel zorluklara dair ortak bir duruş konusunda iyimser olduklarını belirttiler.
2008 küresel finansal krizine karşı işbirliğini teşvik etmek amacıyla ortaya çıkan G20, Şubat ayında maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının yaptığı toplantıda ortak bir tavır sergileyememişti; bu da ev sahibi Güney Afrika’yı hayal kırıklığına uğratmıştı.
Ancak şu anki bir anlaşma, bağlayıcı olmasa da bir başarı sayılacak. G20 bildirileri genellikle zorlayıcı değil ve kesin ifadeler belirsiz olsa da, Kanada Maliye Bakanı François-Philippe Champagne, Perşembe akşamı Reuters’a yaptığı açıklamada, Durban’daki toplantının sonunda bir bildiri çıkacağı konusunda temkinli bir iyimserlik taşıdığını belirtti. Aynı iyimserlik, kimliğinin açıklanmasını istemeyen başka bir G20 yetkilisi tarafından da paylaşıldı.
Güney Afrika, başkanlığının “Dayanışma, Eşitlik, Sürdürülebilirlik” mottosuyla Afrika odaklı bir gündem sunmaya çalıştı. Bu gündem, sermaye maliyetleri ve iklim değişikliğiyle mücadele için finansman gibi konuları içeriyor.
Toplantıdaki delegeler, ticaret gerilimlerinin yarattığı belirsizlikler ve iklim finansmanı gibi küresel ekonomik zorluklar hakkında görüş birliği sağlamaya çalıştı. Ancak zorluk, Washington’ın kabul edeceği dilin belirlenmesiydi. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in iki günlük toplantıya katılmaması bu süreci daha da zorlaştırdı.
Bessent, Şubat’taki Cape Town toplantısını da atlamıştı; Çin, Japonya ve Kanada’dan da bazı yetkililer katılmamıştı. Ancak Washington, Aralık ayında G20’nin dönem başkanlığını devralacak.
Bessent’in yokluğu ideal olmasa da, ABD’nin ticaret, küresel ekonomi ve iklim diline dair tartışmalara dahil olduğu ifade edildi. Güney Afrika Merkez Bankası Başkanı Lesetja Kganyago, tüm G20 ülkelerinin temsil edildiğini belirterek, “Önemli olan bu” dedi.
Perşembe günü açılış konuşmasını yapan Güney Afrika Maliye Bakanı Enoch Godongwana, G20’nin küresel zorluklarla başa çıkmak için kurallara dayalı işbirliğini pekiştirme ve ortak eylemde bulunma konusunda kritik bir rolü olduğunu vurguladı. “Cesur bir işbirlikçi liderlik ihtiyacı her zamankinden daha büyük,” dedi.