The Last Dinner Party, ikinci albümü “From The Pyre” ile müzik dünyasında yeni bir sayfa açıyor. Grubun son parçası ilk şarkıya bağlanarak, dinleyiciyi rüyalar, tutkular ve karanlık fantezilerle örülü bir döngüye sürüklüyor.
İlk albümleri “Prelude To Ecstasy” ile büyük övgü toplayan Londra merkezli grup, yeni çalışmalarında daha gotik, daha özgür ve daha iddialı bir sound sunuyor. Vokalist Abigail Morris, “Artık sınır yoktu; ister uzun bir gitar solosu ister Bulgar halk ezgilerinden esinlenen bir melodi olsun, denemekten çekinmedik,” diyor.
Başarıdan Başarıya
2022’de Island Records ile anlaşan grup, çıkış şarkısı “Nothing Matters” ile listelerde fırtına estirdi. Ardından BBC Sound of 2024 ödülünü kazandı, Brit Awards’ta En İyi Yeni Sanatçı seçildi ve Hammersmith Apollo’da üç gece üst üste sahne aldı.
Kısa sürede “indie rock’ın yeni sesi” olarak anılan grup, yalnızca 2023’ten bu yana 214 konser verdi, kısa bir film çekti ve Paris Moda Haftası’nın ön sıralarında boy gösterdi.
Kayıp, Aşk ve Melodram
Yeni albümdeki şarkılar, kişisel acıların ve duygusal yüzleşmelerin izlerini taşıyor. “The Scythe” adlı parçada Morris, genç yaşta babasını kaybetmenin yarattığı derin yasla yüzleşiyor:
“Kalp kırıklığıyla ölüm aynı bedensel acıyı yaratıyor,” diyor sanatçı. “Beden, farkı bilmiyor.”
Bu samimi temalar, grubun teatral sahne diliyle birleşerek sanatla gerçek arasında ince bir sınır yaratıyor.
Sanatsal İsyan
The Last Dinner Party yalnızca müzikte değil, siyasi duruşunda da cesur. Grup, Filistin bayrağının yasaklanması nedeniyle Portsmouth’taki Victorious Festival’dan çekilerek, “Bir bayrağın siyasi şiddet olarak görülmesi kabul edilemez,” açıklamasında bulundu.
“TikTok Müziği Değil”
Grup, beş dakikayı aşan parçalarda dramatik geçişler ve güçlü kontrastlar yaratmayı tercih ediyor. Gitarist Emily Roberts, “İki dakika yeterli değil. Her birimiz şarkılara kendi izimizi bırakmak istiyoruz,” diyor.
Albüm, eleştirmenlerden beş yıldızlı övgüler alarak “modern rock sahnesine karanlık bir ihtişam kattı” yorumlarını topladı.
“Bu sadece başlangıç,” diyor Morris. “Google Drive’ımız fikirlerle dolu.”
